Bugün evdeyim..
Saat 11’de Aşk-ı Memnu tekrarı başlamış onu izliyordum..
Evin kızı, aldığı diplomadan sonra annesine gitmek istedi.. (kabristana)
Orada annesiyle konuşurken söylenen cümleleri, kesin annesini kaybeden biri yazmış..
Çünkü diyordu ki;
“her sevincim yarım annecim..”
Tam da bu.. Sevindiğinde bir yandan aglıyorsun o yokken, çünkü telefonun ucunda bile olsa kimse onun gibi sevinmiyor; sevinse bile onun gibi tepki vermiyor..
Dünyaya anlatsan, sanki kimseye söylememişsin gibi içinde kalıyor..
O yüzden o taş gibi görünen kabristan anlıyor yine seni..
Ama anlatmak istediğim bu değil aslında.. Bugün izlerken ve bir yandan gözümün yaşını silerken bir baktım, 2 elim de karnımda..
Kızımı seviyorken buldum.. Artık anne yapıyor Allah beni.. Aglamamı onun için kesiyorum, onunla daha uzun yıllar yaşamak için hayaller kuruyorum.. Onun en değerli kokan, onun “her şeye en güzel sevinen” kişisi olacağım..
Bu nasıl bir duygu biliyor musun..
Büyülü..
Sadece şükredebiliyorsun..
Keyif yapabilmek için hep ne dedik; “bir yerin ağrımıyorsa keyif için neden aramana gerek yok”
Bebeğiniz sağlıklıysa, hasta modunda hamilelik yaşamanıza gerek yok..
Her şey artık onun için..
Hormonlar vs sizi çok düşürmesine izin vermeyin.. O artık sadece size muhtaç, kanınızla hormonunuzla besleniyor..
Hayatınızda, ailenizde sağlık için koşturmuyorsanız (koşturan herkese binbir yardımcı olsun inşallah) nolur keyifle yaşasanız..
Etrafınızdakini yaşatsanız..
“O iyi ya, gerisi kolay” deseniz..
Kıdemli süper anneler anlıyordur beni, ben sadece anneliğe hazırlanan biri adına yazıyorum..
Ama konu sadece annelik değil biliyorsun sen de..
…
Bol keyifler,
Sevgiler,
Zeynep